Günaydın Çocuklar

Filhos do bom dia

Günaydın Çocuklar

Oi, bom dia pessoal, bom diaHey hey günaydın çocuklar günaydın
Você sempre me conhece com um rosto deslumbranteHep güler yüzle karşılarsınız beni
Oi, bom dia pessoal, bom diaHey hey günaydın çocuklar günaydın
Você me escuta pela manhã e à noiteSabah akşam bıkmadan dinlersiniz beni

Pensei na noite passada, se não houvesse coresDün gece düşündüm de renkler olmasaydı
Neste mundoYaşanmazdı bu dünyada
Receio que seja um mundo negroKorktuğum odur ki kapkara bir dünyayı
São bem-vindos entre nósİsteyenler var aramızda
O jogo gosta, às vezes, de armas antigos de armas de espadasOyun ister bazen büyükler tabancalar kılıçlar tüfekler
É uma questão de gostoZevk meselesi bu karışılmaz

Prazeres e cores incontestáveis ​​tornam todos os seus prazeresTartışılmaz zevkler ve renkler sizin olsun bütün bu zevkler
Deixe as cores das criançasBırakın renkleri çocuklara
Oi, bom dia pessoal, bom diaHey hey günaydın çocuklar günaydın
Você nunca viu uma árvore vermelhaSiz hiç kırmızı bir ağaç gördünüz mü
Oi, bom dia pessoal, bom diaHey hey günaydın çocuklar günaydın
Por que o céu é azulGökyüzü neden mavi düşündünüz mü

Virgem tem uma cor de tudo de verde a grama amarelaBaşak sarı çim yeşil her şeyin bir rengi var
Equilíbrio de natureza imortalDeğIşmez doğanın dengesi
Roxo laranja amarelo roxo rosa lama cáqui mesmo marromMor turuncu sarı eflatun pembe haki çamur bile kahverengi

O jogo gosta, às vezes, de armas antigos de armas de espadasOyun ister bazen büyükler tabancalar kılıçlar tüfekler
É uma questão de gostoZevk meselesi bu karışılmaz

Prazeres e cores incontestáveis ​​tornam todos os seus prazeresTartışılmaz zevkler ve renkler sizin olsun bütün bu zevkler
Deixe as cores das criançasBırakın renkleri çocuklara

As pessoas em um país distante concordaramUzakta bir ülkede insanlar anlaşmış
Ao deixar as armas cheiasTam silahları bırakırken
Dois deles imediatamente se opuseram e ganharamİçlerinde ikisi hemen karşı çıkmış sonuçta onlar kazanmış
Havia um botão na frente de ambosİkisinin de önünde birer düğme varmış
Um é verde e o outro é vermelhoBiri yeşil diğeri kırmızı
Um ou dois três fizeramBir iki üç demişler basıvermişler
E eventualmente o mundo ficou escuroVe sonunda dünya kapkaranlık olmuş
Assim como eles queremTam istedikleri gibi

O jogo gosta, às vezes, de armas antigos de armas de espadasOyun ister bazen büyükler tabancalar kılıçlar tüfekler
É uma questão de gostoZevk meselesi bu karışılmaz

Prazeres e cores incontestáveis ​​tornam todos os seus prazeresTartışılmaz zevkler ve renkler sizin olsun bütün bu zevkler
Deixe as cores das criançasBırakın renkleri çocuklara

Todas as criançasOyun ister bütün çocuklar